ABC İstanbul ve Hayvan Özgürlüğü İnisiyatifi’nin
çağrısıyla Taksim, İstiklal’de açlık grevinin 37. gününde bulunan vegAnarşist
Osman Evcan ve 15. gününde bulunan siyasi tutsak Hasan Çınar için bir yürüyüş
ve basın açıklaması gerçekleştirildi. Anarşist ve hayvan özgürlükçülerden
oluşan 60-70 kişilik grup önce Barış için Kadın Girişimi’nin 18:30’da
Kürdistan’daki devlet katliamlarına karşı düzenlediği nöbet eylemine ve
19:00’da Bombalara Karşı Sofralara katıldı.
Daha sonra eylemciler Tünel’e
geçerek GS lisesi önüne kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi. Kara bayrak ve bir
kaç pankart taşınan kortej, ritim aletleriyle yürüyüşe geçerken yakılan
meşaleler ve sloganların ardından GS Lisesine doğru yürüyüş boyunca polisin
tacizi ve tehditleriyle karşılaştı. Çevik kuvvet saldırıya hazır bir şekilde
kortejin arkasından ve yanından yürüdü. Neredeyse atılan her slogan için
polisler slogan atan arkadaşlarımızı tehdit ederek bastırmaya çalıştı.
Kortej GS Lisesi önüne geldiğinde
gerginlik devam etti. Sloganlar ve basın açıklamasının ardından eylem sona
erdi. Eylemin hemen ardından HDP Gençlik’in Kürdistan’daki devlet zulmüne karşı
açtığı pankart nedeniyle polisin saldırması sonucu polisler tüm kitleyi
kovalamaya başladı. HDP’li bir kaç genç gözaltına alınırken, bazı anarşistler
alıkonularak GBT’leri yapıldı. Kovalamaca sırasında anarşistlerin bazı
pankartlarına el konuldu.
Eylemde ayrıca Osman Evcan ve
Hasan Çınar’ın direnişlerinin sadece vegan-vejetaryen tutsaklarla ilgili değil,
hasta ve trans tutsaklar dahil tüm tutsakların koşullarının düzeltilmesini de
kapsadığı vurgulanırken, son aylardan katil devletin Kürdistan’da
gerçekleştirdiği baskı, zulüm ve katliamlara karşı kürt halkının
direnişinedestek ve dayanışma açıklamaları yapıldı.
Taşınan pankartlarda şunlar yazıyordu:
“Osman Evcan, Hasan Çınar Açlık
Grevinde, Hapishanelere Ateş!”
“Osman Evcan Direnişte”
“Devlet İnsan Hayvan Ayırt
Etmez Katleder”
“Hapishanelere Ateş, Tutsaklara
Özgürlük”
“Her reddediş her başkaldırı,
sistem ve onun sahtekarları için şiddettir. Kapitalizmin zorbalığına, siyasi ve
ekonomik iktidara karşı isyan en doğal haktır.”
Eylemde okunan bildiri:
BASINA ve KAMUOYUNA,
16.12.2015, Çarşamba
23 yıldır devletin
hapishanelerinde otoriteye karşı direnen vegan anarşist tutsak Osman Evcan,
devletin, uygarlığın ve kapitalizmin yarattığı ekolojik kırım ve yıkım, açlık,
yoksulluk, sefalet ve savaş politikalarına karşı total özgürlük talebini,
yıllardan beri tutsak edildiği hapishanelerden dile getirmektedir. Osman Evcan,
2011 yılında 43 gün boyunca sürdürdüğü açlık grevi ve Evcan’la dayanışmak için
yapılan dayanışma eylemleri ve kampanyalar sonucunda hapishanelerdeki tüm
vegan-vejetaryen tutsaklar için vegan-vejetaryen yemek hakkı kazanmış ve iaşe
yönetmeliğinin değişmesini sağlamıştır. 28 Mart 2012 tarihli değişiklikle
“Hükümlü ve Tutuklular ile Ceza İnfaz Kurumu Personelinin İaşe Yönetmeliği”ne
“İnancı gereği veya vegan, vejeteryan türü özel bir beslenme şekline sahip
hükümlü ve tutukluların talepleri, iaşe miktarı ile sınırlı kalmak üzere
karşılanır” ibaresi eklenmiştir.
Osman Evcan, geçen süre
içerisinde mücadelesini bir adım ileriye taşıyarak hazırlanan vegan-vejetaryen
yemeklerin taze ve mevsimsel sebzelerle yapılmasına ek olarak, cezaevi dışından
vegan gıda almanın da önündeki engelleri kaldırmak için 26 Haziran’da son bulan
ve zaferle sonuçlanan 33 günlük bir açlık grevi eylemi daha yapmıştır.
Ancak, 1 Kasım seçimlerinden
sonra artan cezaevi idaresinin keyfî uygulamaları nedeniyle Osman Evcan da AKP
otoritesinden payına düşeni almıştır. Yaşamsal bir hak olan ve 33 günlük bir
savaşım sonunda kazandığı “kendi tercihi ve iradesi doğrultusunda vegan,
yeterli ve sağlıklı beslenme” hakkının, Adalet Bakanlığı’nın bilgisi ve
talimatı doğrultusunda hapishane yönetimi tarafından keyfî bir şekilde gasp
edilmeye başlanması üzerine Osman Evcan, 10 Kasım’da süresiz açlık grevi
eylemine başlamıştır. Bugün ise açlık grevinin 37. günündedir. Osman’la
dayanışmak için, şiddetli mide hastalığı olmasına rağmen koğuş arkadaşı Hasan
Çınar da 1 Aralık itibari ile açlık grevine başlamış ve Osman’la birlikte 15
günden beri açlık grevini sürdürmektedir. Son gelen haberlere göre, cezaevi
yönetimi ve Kocaeli savcıları haklı talepleri kabul etmek yerine Osman’a,
direnişe son vermesi için tehditlerle yıldırmaya çalışarak baskı yapmaya devam
ediyor. Baskılar sürerken Osman Evcan, haftalardır sürdürdüğü açlık grevi
nedeniyle oldukça kritik günlerden geçmekte, Hasan Çınar’ın hâlihazırdaki mide
rahatsızlığı daha da şiddetlenmektedir. Osman ve Hasan ise kazanımlarını geri
alana kadar sonuna kadar gitmeye kararlılar.
Osman Evcan’ın yaşadığı bu hak
gasbı konusunda, geçen seçim hükümetinde Adalet Bakanı olarak görev yapan
Adalet Bakanlığı Müsteşarı bilgilendirilmiş, ancak sorunun çözümü yönünde
yetkililer tarafından en ufak bir adım atılmamıştır. Devlet, en basit bir hakkı
dahi teslim etmemek ve yaşamın her alanına yaydığı otoritesini sarsmamak uğruna
Osman’ı katletmeyi, sakat bırakmayı göze almıştır. Bu katliam girişimi
Türkiye’de ve tüm dünyada yankı bulmuş; İstanbul’da, Kocaeli’de, İzmir’de;
Rusya’da, Fransa’da, Girit’te, İsviçre’de, Yunanistan’da, Şili’de ve
Gürcistan’da Osman Evcan’la dayanışmak ve Osman’ın da mektuplarında talep ettiği
gibi, Türkiye’nin Kürdistan’da sürdürdüğü katliamların son bulması için
protesto gösterileri düzenlenmiştir.
Birçok oluşum, Adalet
Bakanlığı’na geçtiğimiz günlerde sorumluluklarını ve görevlerini yerine
getirmesi için çağrıda bulunmuş ancak açlık grevi gibi, geçen her dakikanın
kalıcı hasar anlamına geldiği bir süreçte bu tür çağrılar da yanıtsız
bırakılmıştır.
Osman nezdinde, vegan ve
vejetaryen tutsaklara verilen haklar, devlet kurumlarının bir lütfu değil;
Osman’ın açlık grevlerinin, Türkiye’de ve dünyadaki dayanışma eylemlerinin bir
kazanımıdır. Yemek yemek yaşamsal bir ihtiyaç olduğu kadar politik bir
tercihtir. Bireyin, boğazı kesilmiş bir canlının ölü bedenini kemirmesi,
tecavüz sonucu sağılan sütü içmesi, tutsaklıktan gelen yumurtayı yemeyi reddetmesi,
devletin kendi üzerindeki tahakkümünün de reddidir. Osman Evcan’ın elde ettiği
haklar, değişen hapishane yönetimlerine, keyfî uygulamalara, siyasî tutsaklara
yönelik sistematik yıldırma politikalarına teslim edilmeyecek denli mühimdir.
Fiziksel, psikolojik ve siyasî
baskılar aracılığıyla mahkumları ilkelerinden ve mücadelelerinden vazgeçirmeye
çalışmak, devletlerin hapishanelerde yılladır uyguladığı sindirme
politikalarıdır. Cezalandırma, hapishaneye adım atmakla son bulmaz;
hapishaneler mahkûmları her anlamda yok etmeyi hedefler.
Her gün duyduğumuz, LGBTİ
tutsakların en temel ihtiyaçlarının bile kasıtlı olarak karşılanmaması ve
ayrımcılığa tâbi tutulmaları; hasta tutsakların tedavileri için bile
cezaevlerinden ısrarla tahliye edilmeyerek âdeta ölüme terk edilmeleri; kadın
tutsakların cezaevlerindeki çocuklarının her gün silah ve kilit altında büyük
bir travma ile yaşamaya ve büyümeye zorlanması ve tüm politik tutsaklara
yönelik çeşitli şekillerde karşımıza çıkan yıldırma ve baskı politikaları
siyasî bilinç ve özgüvenin, bedeni terk etmeye zorlanmasıdır. Bu tür yıldırma
ve baskı politikalarının hiçbirini kabul etmiyoruz. Cezaevi idaresi tutumu ve
otoriter devlet uygulamaları nedeniyle mağdur edilen tüm politik tutsaklarla ve
Osman Evcan’la dayanışmayı sürdürmeye devam edeceğiz. Açlık grevinde olan
yoldaşlarımızın her türlü sağlık probleminden devleti, hükûmeti, Adalet
Bakanlığı’nı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nü, ilgili savcıları ve
cezaevi idaresini sorumlu tuttuğumuzu ve tutacağımızı bildiriyoruz.
Osman Evcan yalnız değildir!
Cezaevleri üzerinden tüm topluma sirayet eden bu devlet tahakkümü karşısında,
Osman Evcan’ın talepleri açık ve nettir. Bu talepler yerine getirilene dek,
Osman Evcan’a, tüm vegan-vejetaryen tutsaklara vegan-vejetaryen yemek verilene
dek, tüm hasta tutsaklar tahliye edilene dek, Türkiye cezaevlerindeki tüm
tutsakların sahip olduğu haklar teslim edilene dek ve bu kirli, kanlı savaş
bitene dek mücadeleye devam edeceğimizi bir kez daha bildiriyoruz.
Devlet, tahakküm ve otorite kurmak
için cephane deposuna ihtiyaç duymaz; zaten bunların hepsi, demokratik bir
sistemde hayata geçirilmiş durumdadır. Bizim savaşımız, bu sistemledir.
Yaşadığımız dünyaya karşı gelen, isyan eden herkese karşı inşa edilmiş duvarlar
yıkılana kadar savaşımız sürecektir.
ABC İSTANBUL
HAYVAN ÖZGÜRLÜĞÜ İNİSİYATİFİ
betmatik
YanıtlaSilkralbet
betpark
tipobet
slot siteleri
kibris bahis siteleri
poker siteleri
bonus veren siteler
mobil ödeme bahis
7UH6OR
alanya
YanıtlaSilamasya
ankara
antakya
antalya
İGİ
شركة عزل اسطح kk31jYhuLX
YanıtlaSil