8 Mart 2016 Salı

Yunanistan'dan Osman Evcan ve Tanya Golan'la dayanışma!



22 Şubat’ta  L tipi cezaevine kapatılmış olan vegan anarşist Osman Evcan aşağıdaki uygulamalara karşı açlık grevine başladı:

            - çıplak aramalar

            -müşahede koğuşu

            -hücrelerdeki kameralar

            - ziyaretçe ve mektup engellemeleri

            -vegan yemeğe erişimin engellenmesi

Osman Evcan ve cezaevlerinde direnen bütün politik tutsakların yanındayız.

OSMAN EVCAN’A ÖZGÜRLÜK

HAPİSHANELERE ATEŞ

TÜM KAFESLER BOŞALANA DEK
Lİberentıa

Orduya hizmet etmeyi reddettiği için İsrail devletinin yargıladığı vegan-anarşist, eko-eylemci, vicdani retçi Tanya Golan'ın yanındayız. Onun mektubundan bir bölüm yayınlıyoruz:

"Orduya katılıp katılmamak herkesin kendisinin verebileceği politik bir karardır. Gençleri orduya katılmaları için tehdit eden bu yasaya karşı çıkıyorum.

Otoriter hiyerarşiye hiçbir güvenim yok. Ordu; burjuvazinin, hükümetin ve silah üreticilerinin bir uzantısıdır. İsrail-Filistin sorunundan çıkar sağlayan ve Batı Şeria'nın ekonomisini kontrol etmekten vazgeçmeyecek olanlar da bunlardır.

Bu güçler ırkçılığı ve bölünmeyi yarattı. İsrail Savunma Güçlerine ( IDF ) harcanan para ( ki bu paranın bir kısmı da ABD'den geliyor ) eğitime, sağlığa ve refaha harcanan toplam paraya kıyasla her yıl artıyor. İsrail'in içinde birçok tehdit olduğundan yine de güvenlik yok. Geniş bakmamızı önlemek ve bizi oyalamak için korkumuzu sömürüyorlar.

Adaletsizlik temelinde bir toplum inşa edilemez. Irkçı, faşist, ayrımcı ve baskıcı bir örgütte yer almayı reddediyorum. Milyonlarca insanı sivil haklardan on yıllardır mahrum bırakan bir örgütte yer almayı reddediyorum.

Öteki taraftan, bizim gibi insanlar da var, bizimle aynı ihtiyaçları paylaşan, yalnızca kendi hayatlarını yaşamak isteyen insanlar. Tutuklamalar, idari alıkoymalar, ordunun ve Yahudi yerleşimcilerin tacizleri, maaşlı kölelik, refah falan da yok burada- bize saldırmaları için onlara nedenler verdikçe güvende kalmamız mümkün değil.

Ordu, aynı okul gibi toplumsallaşmayı sağlayan bir kurumdur. Okul, toplumu homojen bir kütleye dönüştürür. İsrail Savunma Güçleri'nin asıl amacı da halkı korumak değil, erime potası olmaktır. Kültürel yapıyı canlı tutar, hiyerarşiyi korur ve insanları kendine hayran bırakır.

Hantal bir bürokrasiye sahiptir. Birbiriyle uğraşan, gerçek dünyayı, sivil meseleleri tanımayan sektörlerden oluşur. Bu tip bir yapılanma yeni gençleri dogmatik düşünce biçimiyle eğitir. Ezenle ezilen arasındaki hiyerarşik ilişkinin sürmesi gerektiğini öğretir. Yetişkinliğe geçişin son aşaması nehirle deniz arasında ( İsrail-Filistin toprakları) , bu şekilde gerçekleşir.

Bence bir örgüte katılım kişisel arzu ve düşüncelerle olmalıdır. Bu şekilde işleyebilir. Fazla uzakta olmayan Rojava Demokratik Federasyonu'nu örnek alabiliriz. Belki onlardan birkaç şey öğrenebiliriz. Orduya katılımı zorunlu kılan yasaları yok ama İsrail Savunma Güçleri'ne katılım oranıyla YPG-YPJ'ye katılım oranı birbirine yakın. Eğer bir şeyi koruma arzusu yoksa, belki de o şey korunmamalıdır.

Tam iki yıl boyunca bir hiç uğruna; aşağılanma, baskı, hırıltı için kendimi feda etmemeyi seçtim. Askeri üniformayı giymeyeceğim, orduya katılım için halkın baskısına katkıda bulunmayacağım. Zorunlu askerliği reddetmek kolay değil evet, ama orduya katılmak da kolay değil.

Son olarak toplumsal bir mesele olarak adaletten bahsetmek istiyorum. Ordu petrolüyle ve kanalizasyonuyla çevreyi tehdit ediyor. İşe yaramayan teçhizatlarını denize atıyor, doğanın dengesini bozuyor. Ve bunların hepsi hükümetin orduya harcadığı paralar gibi hiç hesaplanmıyor.

Kendi sesinizi duyurmak iyidir. Ve herkese kendi sesini duyurmaya davet ediyorum.

Kısacası, iyi insanlar hiçbir şey yapmadığında kötü şeyler gerçekleşir.

Tanya Golan"
metnin orjinali için: http://mpalothia.net/62318-2/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder