Cezaevi idaresinin Osman’ın direnişini kırmak için
arttırdığı baskılarla ilgili gelişmeler:
-Açlık grevine 22.02.2016 itibariyle başlayan Osman Evcan
cezaevi otoritelerine ölüm orucunda değil, açlık grevinde olduğunu ve
su-tuz-şeker-limon alması gerektiğini defalarca belirtmesine rağmen kendisine bunların
hiçbiri verilmemiştir.
- Açlık grevine başladığı gün; direnişini kırmak, Osman’ı
baskı altında tutmak için hukuku aracı kullanarak yöneltilen tehditkar disiplin
cezaları Osman’ ın havalandırmasız müşahede koğuşuna ulaşmış ancak bu cezalar
Osman’ı yıldırmamış sadece düşmana karşı direncini daha da kuvvetlendirmiştir.
-Osman Evcan’ın dışarıyla olan iletişimi tamamen engellenmiştir.
Dışarıya sadece açlık grevinde olduğunu belirtmek üzere yazdığı her mektup, faks
“sakıncalı mektup” olarak nitelendirilerek satırlar arasında hayal ürünü terör
örgütleri görülmüş, terör örgütü mensuplarının haberleşmelerine yönelik bilgilerin
bulunduğu gerekçesiyle dışarıyla iletişimi fiilen engellenmiştir. Bu cezaevi yönetiminin korkaklığından başka
bir şey değildir. Yüksek duvarlar içinde saklanarak dışarıya çıkarmadıkları
bilgilerle korudukları iyi şöhretleri elbet bir gün sağlam iradelerin sert
duvarlarına toslayacaktır.
- Ziyaretine gelen akrabaları kendisi ile
görüştürülmemiştir. Devlet bu her şeyden
uzak, kapalı yerde küçük şeylerin tutsaklar için ne kadar değerli olduğunu iyi
bilir. Osman’dan aldığı şey bir ziyaretten çok daha fazlasıdır.
- Açlık grevine başladığı için hakkında açılan disiplin
soruşturmasıyla kendisine hücre cezası verilmek istenmektedir.
-Hücrelerde bulunan kameraları etkisiz hale getirdiği için hakkında
açılan disiplin soruşturmasıyla kendisine hücre cezası verilmek istenmektedir.
Güvenlik tedbirleri perdesi arkasına sığınarak, daha
sistematik, daha yoğun olarak uygulanan politik tutsakları yok etme, sindirme
politikalarının direnişin karşısında uzun süre var olamayacağını biliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder