“Korktuğum tek şey zaman… Hatıranın zarara uğraması aramızda
olmayanlar için ikinci bir ölüm gibi… Zaman ölümün bir dostu… Saatin ellerini
durdurmaz ve günlüklerimizi aramızda olmayanların hayalini kurduğu günlerle
doldurmazsak… Böylece ölüm hiçbir güce sahip olmayacak ve ölümüz kalplerimizde
yaşayacak.”
22 Mayıs 2009’da anarşist Mauricio Morales Şili’deki
hapishane gardiyanları okuluna yerleştirmek üzere bir bomba taşırken öldürüldü.
Birçokları mücadelemizin beyhude olduğuna inanıyor… Meydan
okuyan bir anarşist azınlığın hükümet canavarına saldırabileceklerine
inanmıyorlar.
Hala daha unutuyorlar ki her zaman bir azınlık –fünyeler
gibi- tarihi tersine çevirir ve dün verili olarak kabul edileni rayından
çıkarır.
Diğerleri romantikler olduğumuza ve diğerleri için kendimizi
feda etmenin değmeyeceğine inanıyor… Ancak bir yerde yazılı olduğu gibi
“Devrimci anarşist kendini topluma feda etmez, ama bunun yerine var olan
toplumu feda eder. Daimi anarşist devrim kendini düşünmeyen sofu kurbanlar
tarafından yerine getirilen kutsal bir görev değil. Aksine, bireysel başkaldırıyı
da içerir, zira bizim değişimimizin dünyanın değişimiyle buluştuğu noktadır.
Yani ölsek bile, gerçekten yaşadığımız içindir…
Bu nedenle morglara değil, ruhlarımızı yüzyıllarca taşıyan
eylemlere, sözlere ve anlamlara inanıyoruz.
Ölümünden yedi yıl sonra, Mauricio Morales ile anarşist Emma
Goldman’ın sözleriyle tekrar buluşuyoruz:
“Kaçınız Gorki’nin “Yılan ve Şahin” adlı olağanüstü
nesir-şiirini okudu bilmiyorum. Yılan şahini anlayamaz. “Neden bu güzel çamurlu
rutubette, karanlıkta dinlenemiyorsun?” yılan sorar. “Neden cennete uçuyorsun?
Orada gizlenmiş tehlikelerden, seni bekleyen gerginlik ve fırtınadan, ve seni
aşağı indirecek ve hayatına son verecek avcının silahından haberin yok mu?”
Fakat şahin aldırmadı. Kanatlarını açtı ve boşlukta yükseldi, muzaffer şarkısı
cennette yankılandı. Bir gün şahin indirildi, kalbinden kanlar akıyordu ve
yılan dedi ki: “Seni aptal, seni uyarmıştım, benim kaldığım yerde kalmanı
söylemiştim, karanlık güzel ılık rutubette, kimsenin seni bulamayacağı ve sana
zarar veremeyeceği yerde.” Fakat şahin son nefesiyle cevap verdi: “Boşlukta
yükseldim, büyüleyici yüksekliklere tırmandım, ışığı izleyebildim, yaşadım,
yaşadım!”*
Mauricio Morales için…
Aramızda olmayan yoldaşlar için…
Ateş Hücreleri Komplosu – Şehir Gerillası Hücresi
Gerasimos Tsakalos
Christos Tsakalos
Olga Economidou
George Polydoros
* Emma Goldman’ın "Bir anarşistin hayata bakışı"ndan bir parça; Foyle’nin 29. edebi öğle yemeğinde
verilen konuşma, Grosvenor House; Londra
1933.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder