Hollanda, Mülteci Kabul Merkez Müdürlüğü (COA), göçmen sayısında yaşanan artışla birlikte ''çözümü'' göçmenleri kullanılmayan, boş hapishanelere kapatmakta buldu. Göçmenler, sığınmacı statüsü bekledikleri süre boyunca, en az altı ay bu hapishanelerde yaşamak zorunda bırakılıyorlar.
Mültecilerin çalışmasına izin yok. Hollanda’da yaşamak için zorunlu olan Hollandaca konuşma pratiği ve bisiklete binmeye öğrenmeyi bu cezaevinde yapıyorlar. Yapılan bu uygulamayı her ne kadar ''mekanın yeniden kulanımı'', ''geri dönüşüm'' olarak göstermeye çalışsa da Hollanda devletinin verdiği mesaj açıktır: Hapishaneler boş da olsa, göçmenlerin barınması amacıyla da olsa her zaman denetim, gözetim ve kapatma aygıtlarıdır. Ülkesinin sokaklarında görmek istemediği göçmenleri bu hapishanelere kapatarak izole etmekte, görünmez kılmaya çalışmaktadır.
Hapishanelerin varlığı doluluk oranıyla, şu an boş olmasıyla veya kapalı olmasıyla değil bir tehdit simgesi olarak varolmasıyla ilintilidir. İktidarın söylediklerinin dışına çıkınca, sürüden ayrılınca başımıza nelerin geleceğini göstermenin tehdidi mimarileridir ve bu yüzden bütün devletlerle birlikte ortadan kaldırılmalıdırlar. Göçmenleri plastik botlarda boğan, ülkelerine savaş açıp coğrafyalarından kaçmalarına neden olanlar devletlerdir, bu zorunluluklar altında bıraktığı göçmenlerin cezaevlerini ''başlarını sokacak bir yer, kendilerini güvende hissettikleri bir sığınak'' olarak görmeleri, devletlerin katilliğini gizleyemez.
Fotoğraflar: Muhammed Muheisen, Associated Press |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder