10 Eylül 2016 Cumartesi

Polonya, Krakow: Varşova Anarşist 3’lüsü İle Dayanışma Pankartı





Polonya, Krakow: Varşova Anarşist 3’lüsü İle Dayanışma Pankartı
Pankarttaki yazı:
“Hapishanelere ve karakollara ateş


Ağustos ayının son haftalarında polis aracını kundaklama girişimi şüphesi ile tutuklanan Tadek, Oskar ve Michal ile dayanışma için bir pankart astık. Bu bizim onlarla, uluslararası anarşist tutsaklarla dayanışma haftası kapsamı içerisinde, gösterdiğimiz ufak bir jestti. 

Demokratik sistem onları tecritte tutmakta ve onlara tehlikeli suçlular muamelesi yapmakta. Onların direnme gücünü yok etmeye çalışmakta. 

Dikenli tellerle çevrili kalın duvarlarla ve kameralarla ayrı tutulmamızın yarattığı his dışında, onların başarıya ulaşıp ulaşamamalarının elimizde olduğunu biliyoruz. Bizim pasifliğimiz devletin üstünlüğünü pekiştirirken, sessizce sistemle yazılı olmayan bir anlaşmayı kabullenmeyi öğretir. Ucu size dokunana kadar güvenliğin ve toplumun kenarında kuru ve anlamsız bir hayat sürebilirsiniz.

Şu an özgürüz ve onlar tutsak. Ancak sistem tarafından beynimize işlenmiş görünmez bir hapishanenin içerisindeyiz.  Beton duvarlarla ve demir parmaklıklarla çevrili gerçek bir hapishane kadar etkili. Vicdanımız, polis memurlarının kendi düşüncelerimiz olduğu karakollarla korunmakta, bu düşünceler devrimin engellenemez ilerleyişini engellemekte. Ancak bu görünmez hapishanelerin çöküşü ile anarşist devrim itaatsizlikle parlayan alevlerin kıvılcımlarında için için yanabilir. 

Bu nedenle bütün anarşistleri dayanışmaya çağırıyoruz: onlara mektup yazın, duvarların ve sistemin izolasyonunu kıracak eylemler yapın. Elimiz kolumuz bağlı beklemediğimizi onlara kanıtlayalım ve yoldaşlarımızı unutmayarak onların mücadelesini devam ettirelim.
Korkunun duvarlarını yıkalım!

Ateş Hücreleri Komplosu’ndan bu alıntıyı yoldaşlarımıza atfediyoruz: 
“Hapishane demokrasinin transparan mutfağının dışında bir gölgedir. Burada zaman hesaplanamaz ve günler birbiri ardına yavaşça geçer gider. Melankoliktir, kayıtsızdır, mekaniktir.  Duvarda asılı takvimdeki mevsimler ölürken, nostalji intikamını alır, anıları, duyguları, sevdiklerini, manzaraları mezardan çıkarır ve düşünceler asla pratikte gerçekleşmez. 
Ancak içimizdeki kurt her zaman uyanık ve açtır. Geçen günlerde, aylarda, senelerde onu düşüncelerimizle, tutkularımızla, kaygılarımızla, planlarımızla, öfkemizle besleriz. Ve o demir parmaklıkları, dikenli telleri ve kilitleri bilinmeyen bir günde özgürlüğe kavuşmak için yutar. “

Bazı anarşistler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder