Polonya, Krakow: Varşova Anarşist 3’lüsü İle Dayanışma Pankartı
Pankarttaki yazı:
“Hapishanelere ve
karakollara ateş
Ağustos ayının son haftalarında polis aracını kundaklama
girişimi şüphesi ile tutuklanan Tadek, Oskar ve Michal ile dayanışma için bir
pankart astık. Bu bizim onlarla, uluslararası anarşist tutsaklarla dayanışma
haftası kapsamı içerisinde, gösterdiğimiz ufak bir jestti.
Demokratik sistem onları tecritte tutmakta ve onlara
tehlikeli suçlular muamelesi yapmakta. Onların direnme gücünü yok etmeye
çalışmakta.
Dikenli tellerle çevrili kalın duvarlarla ve kameralarla
ayrı tutulmamızın yarattığı his dışında, onların başarıya ulaşıp
ulaşamamalarının elimizde olduğunu biliyoruz. Bizim pasifliğimiz devletin
üstünlüğünü pekiştirirken, sessizce sistemle yazılı olmayan bir anlaşmayı
kabullenmeyi öğretir. Ucu size dokunana kadar güvenliğin ve toplumun kenarında
kuru ve anlamsız bir hayat sürebilirsiniz.
Şu an özgürüz ve onlar tutsak. Ancak sistem tarafından
beynimize işlenmiş görünmez bir hapishanenin içerisindeyiz. Beton duvarlarla ve demir parmaklıklarla
çevrili gerçek bir hapishane kadar etkili. Vicdanımız, polis memurlarının kendi
düşüncelerimiz olduğu karakollarla korunmakta, bu düşünceler devrimin
engellenemez ilerleyişini engellemekte. Ancak
bu görünmez hapishanelerin çöküşü ile anarşist devrim itaatsizlikle parlayan
alevlerin kıvılcımlarında için için yanabilir.
Bu nedenle bütün anarşistleri dayanışmaya çağırıyoruz:
onlara mektup yazın, duvarların ve sistemin izolasyonunu kıracak eylemler
yapın. Elimiz kolumuz bağlı beklemediğimizi onlara kanıtlayalım ve
yoldaşlarımızı unutmayarak onların mücadelesini devam ettirelim.
Korkunun duvarlarını
yıkalım!
Ateş Hücreleri Komplosu’ndan bu alıntıyı yoldaşlarımıza
atfediyoruz:
“Hapishane demokrasinin transparan mutfağının dışında bir gölgedir. Burada zaman hesaplanamaz ve günler birbiri ardına yavaşça geçer gider. Melankoliktir, kayıtsızdır, mekaniktir. Duvarda asılı takvimdeki mevsimler ölürken, nostalji intikamını alır, anıları, duyguları, sevdiklerini, manzaraları mezardan çıkarır ve düşünceler asla pratikte gerçekleşmez.
Ancak içimizdeki kurt her zaman uyanık ve açtır. Geçen günlerde, aylarda, senelerde onu düşüncelerimizle, tutkularımızla, kaygılarımızla, planlarımızla, öfkemizle besleriz. Ve o demir parmaklıkları, dikenli telleri ve kilitleri bilinmeyen bir günde özgürlüğe kavuşmak için yutar. “
Bazı anarşistler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder