7 Ekim 2016 Cuma

Yunanistan, Atina- Zografou Belediye Meclisi Araçlarına Kundakçı Saldırı



Kontrol sistemi, en görünür olandan (ordu, polis, hapishane,…), kabullenme, rollerin yeniden üretimi ve otoritenin değerleri gibi en sinsi ve içselleştirilmiş biçimlerine kadar zorla idame ettirilir. Bazı limitlerin ötesine geçmemizi engelleyen gündelik baskı; üzerimize korku salarken, manevi anlamda dayatmalarda bulunur. Kendi tutkularımız etrafında yükselen duvarlar ve parmaklıklar. Bunu her gün tecrübe ederiz. Ancak özgürlüğe olan yorulmak bilmeyen tutku, çatışmayı seçerek bu hastalıklı normalliği biraz da olsa rahatsız etmemizi sağlar. 

Yolumuzun üzerinde bazı insanlara yaklaşarak, ihtiyaçlarımızın ardından koşmak yerine onlara özlem duyuyor ve onları destekliyoruz. Söylemlerimizden  ne daha fazlası ne daha azı olarak dürüst ilişkiler kuruyoruz. Önceden belirlenmiş rotalarımız olmadan yollar açıyoruz. Savaşın ve yolun her aşamasında hem bireysel evrim hem kolektif evrim içinde yoldaşlarımızı özgürce seçiyoruz. 

Tahakkümle yüzleşen bizler tutkularımızın vahşi tatminini seçtik. Bazen bazı tutkuları ortaklaşa paylaşırken, bazı tutkular ve beklentiler içimizden fışkırır ve bu nedenle de onları gerçekleştirmek için risk alırız. 

2 Eylül sabaha karşı Zografou Belediye meclisi binasının dışında park halindeki araçları yaktık. Onların işleri yürütüş biçimlerini değiştirmek için bunu yapmadık, onlarla bu tür bir diyaloğa asla girmeyiz. Sadece onlara ve diğer tahakküm biçimlerine olan tiksintimizi dile getirdik. Vahşice, özgürlüğe olan sevgimizi her zaman yoldaşımız olanlar için dile getirdik.
Hapishane ve yeraltındaki bütün yoldaşlarımıza güç.

Varolana karşı savaşı yaymak için.
Anarşi için!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder