Yoldaşlarımız KOSTAS SAKKAS ve MARIOS SEISIDIS ile
dayanışma!
2 tutuklama daha.
Saatler geçtikçe ard arda hızlanan üzüntü ve gurur.
Silahlı çatışmadan sonra polisin eline düşen 2 yoldaşımız
daha.
İki anarşist daha hapishanede yıllarca sürecek işkenceyi
beklemekte. Bu işkenceler hukukun ve ıslah düzenlemelerinin boğucu çerçevesine
sıkışmış statükolardır.
Ancak üzüntü, pislik özel sorgu yargıçlarının iştahını
kabartmayı seçmeyen, korkularının üstesinden gelen, hareketlerini kendileri
tanımlamaya devam eden yoldaşlarımızla duyduğumuz gururu boğamaz. Tabii ki
otoriteye karşı duranlar için tek güçlü seçeneğin yeraltına inmek olduğunu
söylemiyoruz. Ancak bu kesinlikle otoritenin icra ettiği kontrolün bir bölümünü
ortadan kaldırır.
Devletin her şeye gücünün yettiği imajını yerle bir eden Marios
Seidis ve onun yoldaşları oldu. Devlet ilk defa başlarına ödül koydu ve onları
yakalamaktaki yetersizliğini bu şekilde kanıtladı. Aynı zamanda 3 kaçak anarşistten
ne kadar korktuklarını göstermiş oldular.
Biz sadece seçimlerimizden ibaret değiliz, aynı zamanda
onları nasıl savunduğumuzdan ibaretiz. 2 yoldaşımızda yeraltına inme
kararlarını; tutarlılıkla ve alçak gönüllülükle laf kalabalığı ve boş sözler
olmadan savundular.
Özellikle Kostas Sakkas açlık grevi ile sonsuz
engellemelerin hukuksal hilelerini neredeyse etkisiz hale getirdi ve özgürlük
talebine giden bir yol gösterdi. Bütün bunlara rağmen görünürde solcu
yönetimler direnişini sömürdü ve bazı anarşistlerin iftira ve çamur atmalarıyla
karşılaştı. Ancak bütün bu çamur atmalara sakin cevap vermeyi seçti ve olaylı
internet dedikodularını, lağım çukurlarını ve entrikalarını engelledi. Sonunda,
yoldaşımızın açlık grevini sistem dışı profillerini oluşturmak için kullanan otoritenin
sol yönetenleri, Kostas’ın yer altına inme kararına maruz kaldılar ve daha
sonra onu “dayanışma hareketini teşhir etmekle” suçladılar.
Kostas Sakkas ve Marios Seisidis’in tutuklanmasından sonra bakanların
ve milletvekillerinin kanuni yaptırımlarla ile ilgili mide bulandırıcı
açıklamaları geldi. Syriza yerel, orta (şimdi kriz yüzünden fakirler) ve
uluslararası sermayenin kendisine olan güvenini boşa çıkarmadı. Kanun ve nizam dogmasının
sol versiyonunun ekonomik bunalımla yan yana yürüdüğünü gösteren mülteci
anlaşmaları, işgal evlerinin boşaltılması ve bunun devamında mülteci
işgalcilerle dayanışma gösterenlere yapılan işkenceler; bunların hepsi bize
anti-otoriter dayanışma projelerinin tekrar ve tekrar masaya konması
gerektiğini gösterdi. Legal veya illegal
yapılarımız sadece yararlı değil aynı zamanda gereklidir de. Aldığımız darbelere
rağmen buluştuğumuz her yerde cevap vermeliyiz.
Sonuna kadar, zafere kadar …
Koridallos Hapishanesi 4. Kanattaki Anarşist Tutsaklar
Via: Act for freedom now!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder